Yurdundan edilenlere


Sahravi şarkıcı Aziza Brahim, yeni albümü “Sahari” ile kulaklarımızı dünyaya açan isimlerden biri olmaya devam ediyor.

Yerinden yurdundan edilen insanların ne hallere düştüğünü, özellikle de çocukların neler çektiğini gayet yakından gördüğümüz zamanlardayız. Böyle hayat hikayelerin içinden ‘mutlu son’ çıkabileceğine inanmakta güçlük çekiyoruz. Batı Sahra’da bir mülteci kampında dünyaya gelmiş, savaşla ikiye bölünmüş bir ailenin kızı Aziza Brahim. Anneannesi bir şair, annesi bir şarkıcı. Küba’dan aldığı bursla 11 yaşında doğduğu topraklardan ayrılmış, 7 yılını Küba’da geçirmiş. Ardından Barselona’ya yerleşmiş. Sebep, müzik yapmak istemesi. 1976’da mülteci kampında başlayan hikayesi bugün saygı ve takdir gören bir ses olarak devam ediyor. Yaptığı müzik tabii ki öncelikle Kuzey Afrika’yı doğduğu toprakları simgeliyor. Fakat hayat hikayesinde uğradığı her durağın da tınıları şarkılarına sinmiş. Geçtiğimiz yılın sonunda yeni bir kayıtla kulaklarımıza misafir oldu Brahim. Çöl ıssızlığında bale yapan küçük bir kızı kapağında gördüğümüz “Sahari” adlı albümüyle. Kendiliğinden hüzünlü, kullanıla kullanıla tatsızlaşan yaşanmışlık kelimesini bir kez de bu paragrafta kullanırsak, yaşanmışlıkları hissettiren şarkılardan oluşuyor. Albüm, Altın Gün, Baba Zula ve Gaye Su Akyol gibi isimleri de dünyaya dinleten plak şirketi Glitterbeat’ten çıktı. Akınızda olsun.

Yorumlar