Ne olur geri dön

Guns N' Roses'ın küsleri Axl ve Slash'in barıştığını ve grubun o meşhur orijinal kadrosuna epey yakın bir düzende sahnelerde görüneceğini duymuşsunuzdur. Bu vesileyle şu ecnebilerin reunion dedikleri yeniden bir araya gelip geri dönme konusunda söylenecekleri aradan çıkaralım.


Bir itirafla başlayalım, bu yazı 'ne olur geri dönme' başlığı altına dizilmiş birtakım cümlelerden oluşacaktı. Fakat 2015'in son günlerinde kaybettiğimiz Lemmy Kilmister ve doğum gününde yeni albümüyle ayakta alkışladığımız, ertesindeyse hiç beklemediğimiz ölüm haberini aldığımız David Bowie başlığı değiştirdi.

Lemmy ve Bowie az buz kayıplar değil müzik (ve tabii rock) alemi için. Biri her daim yaptığı şeyi en iyi şekilde ve sanki hiç zaman akmıyormuşçasına yaparak rock'n'roll'u ayakta tutan sütunlardan biri olduğuna inandığımız, güvendiğimiz Lemmy'ydi. Diğeri her daim değişimi şiar almış, farklı olmakta hiçbir sorun olmadığını başta genç insanlar olmak üzere bir farkı olduğuna inanan herkese cesaret vermiş Bowie'ydi. İkisi de varlıklarıyla müziğin ne kadar güçlü olduğuna dair inancımızı heyecanla ayakta tutuyordu. Lemmy son gününe kadar albüm – turne döngüsünde devam etti, Bowie 10 yıl kadar yeni bir albüm kaydetmedi ama 2013'te öyle güçlü, öyle güzel döndü ki...


Uzun girizgahın kısası, büyük kampanyalarla, reklam kokan hareketlerle, safi paraya para dememek için yapılmış gibi duran geri dönüş hamlelerine burun kıvırmadan, kusur bulmadan evvel biraz düşünmek gerekiyor. Bu hızla, bu önemde müzisyenleri kaybediyorken, varsın sırf para için bile olsa o sevdiğimiz gruplar esas kadroları ya da birkaç eksikle de olsa, sadece bir turneye çıkıp tekrar yolları ayırsalar dahi bir araya gelsinler. Sevenlerine birer hediye olarak görülebilecek bu samimiyetinden şüphe etme hakkımızın baki kalcağı eyleme devam etsinler. Biz de sonradan pişman olmamak adına, ya da keşke bak son bir konser verselerdi, keşke son bir yeni albüm – kötü dahi olsa- yapsalardı dememek için hoşgörüyle yaklaşsak. Müzik endüstrisinin samimiyetsiz bir hamlesi olduğunu duymazdan gelsek.


Geri dönüş mekanizması

Öte yandan tabii ki hoşgörümüzün de sınırları var. Zira bilmeliyiz ki bu geri dönüş (reunion) kavramı müzik dünyasının en çok suistimal edilen yumuşak karnı. Scorpions gibi emekli oluyoruz - yok vazgeçtik son bir turne yapıyoruz - Hayır,son turne demiştik ama bir albüm de fena olmaz dedik kararsızlığıyla kabak tadı veriyorsunuz saygıdeğer abiler dedirtenler mevcut. Ya da Mötley Crüe gibi zorla bir araya gelip, son bir veda turnesi yapacaklarını söyleyen ve buna inanmamız için 'vallahi bir daha geri dönüş yok' sözleşmesinin altına imza atanlar. Gördüğünüz gibi bu büyük isimler rahatsız edici biçimde yalancı çobanlara dönüşüyor geri dönüş tantanası dahilinde.

Bir de lafı geçince 'hiç sorma' dedirtenler var ki hakikaten hiç sormayın. Kimler mi onlar? Hani daha dağıldık açıklaması yapılalı sadece birkaç yıl olmuşlar. Hani zaten tam aktif halleriyle dünyayı yerinden oynatmak şöyle dursun, belli özel bir kitleye bile hitap edecek güçte bir kariyer sahibi olamadan dağılıp geri dönenler... Belki de en beteri, esas kadrosundan neredeyse hiç kimse olmadan geri dönenler. Geri dönüş mekanizmasının altını derin derin kazanlar.

Geri dönüş mekanizması, geri dönen grubun büyüklüğü ölçüsünde saflığını yitirme üzerine de kurulu. Blues Brothers'tan hafızamıza kazılı o 'hadi ekibi tekrar topluyoruz' ve 'tanrısal bir görevdeyiz'leri ara ki bulasınız. Küslerin bir akşam dışarı çıkıp iki (ya da çok daha fazla) içki içip geri dönüyoruz kararı aldığını bilmek, duymak güzel olurdu. Oysa işler kapalı kapılar arkasında, ofis ortamlarında bir masanın etrafına sıralanmış takım elbiseli insanların arasında cereyan ediyor. Menajerler, avukatlar, ajanslar, plak şirketleri, konser organizatörleri, bilet satan uluslar arası kuruluşlar... Tahmin edeceğiniz üzere o masada konuşulan konuların ilk 5'inde yeni şarkılar nasıl olacak, turnede hangi şarkılar çalınacak filan olmuyor. Sözleşmeler imzalanıyor, her şey neredeyse anbean hesaplanıyor. Bir müziksever için bilmesi gayet nahoş hesaplar kitaplar.


Bir Pink Floyd, Bir Led Zeppelin

Yine de müzik dünyasındaki geri dönüş mekanizmasının bize iyi gelen yanını görmezden gelecek değiliz. Sadece iyi müzik, güzel konser gibi objektif diyebileceğimiz taraflarıyla değil, gayet bireysel taraflarıyla. Her şeyin kötü gittiği günlerde alacağını geri dönüş haberinin zihninizde canlandıracağı anları ve anıları düşünün. Kötü olanları değil, lütfen, diğerlerini. Ya da sizi onları ilk sevdiğiniz günlerinize, o yaşınıza götürme kapasitesine. Yeni şarkılar, yeni konserler bahane kendimizi tekrar genç hissetmek şahane değil mi? Gençlik özlemi abartılı oldu diyelim, en azından şunu düşünmekte zarar yok: Çok sıkı bir geri dönüşün size hissettireceği, bak adamlar kaç yaşına geldi hala sahnede, demek ki bende de hala iş bitmiş değil. Ve unutmayınız, o an akabinde üzerinize ordularla gelecek 'gerçek' dünyaya dair tüm sorun edilecekleri ne kadar ötelerse o kadar iyi bir geri dönüştür.

Kimsenin, türlü surat astıracak detay da ihtiva etse, Pink Floyd'un hayattaki üç müzisyeni Roger Waters, David Gilmour ve Nick Mason'ı bir arada sahnede görmek istemeyeceğini düşünüyor bu satırlar. Öyle yakın geçmişte olduğu gibi özel bir sebeple, TV'den izlediğimiz bir kısa performans değil. Tam bir Pink Floyd konseri. Sona iyice yaklaşmadan son bir kez onları formda görmek. Aynı şeyi Led Zeppelin için de söylemeyecek kaç kişi bulabiliriz? Robert Plant, Jimmy Page ve John Paul Jones'u öyle tek bir gece için değil, bizim buralara kadar uzanacak bir turnede izlemek. Belki birkaç yeni şarkı yaptıklarını görmek? Yaşı yetenler Plant ve Page İstanbul'a gelip birlikte iki gece çalmasını nasıl anlatıyorlar denk gelmişsinizdir. Tamam belki Oasis'i, R.E.M.'i ya da daha güne yakın örnekleri bu devasa 'hayal' geri dönüşlerle kıyaslamak abesle iştigale yakın, yine de onların da mutluluk vericilik kapasitelerini hiç de hafife almamalı.

Guns N' Roses vakası

İşte Guns N' Roses'ın geri dönüş haberi de tam bu yukarıda bahsini geçirdiğimi iki kategorinin ortasında bir yerde duruyor. 1993'te çifte kumrular Use Your Illusion I ve II için çıktıkları ve bir geceliğine İstanbul'a da uğrayan turne sonlandığında bildiğimiz anlamıyla Guns N' Roses da sonlanmıştı. O sıralarda bunun farkında değildik tabii. Özellikle Axl Rose ve Slash arasında itilaf büyüktü, onun ebatlarını da sonradan yıllar içindeki inatlarından anlayabildik. 90'lardan itibaren farklı düzenlerde, ama hiçbir zaman Axl ve Slash yan yana gelmeden Guns N' Roses'ın o 1993'e kadar süren dünyanın en tehlikeli rock'n'roll günlerinde görev almış müzisyenler birlikte çaldı. Slash'in ve 'orijinal'lerden Duff McKagan'ın (Steven Adler'dan sonraki ikinci Guns N' Roses davulcusu Matt Sorum'un da dahiliyetiyle) kurduğu Velvet Revolver bu yan ürünlerin en başarılısı oldu. Bir de yılan hikayesine tur bindirecek kadar uzun süren piyasaya çıkış hikayesiyle “Chinese Democracy” albümü geldi. Axl'ın kendine göre oluşturup, tasmalarından tutarcasına çeşitli müzisyenleri dahil ettiği bir Axl'ın Guns N' Roses'ıydı bu. İstanbul'da da izleme şansımız oldu o Guns'ı.


İlk kez 2015'in Ağustos'un yarısı kış günlerinde Slash'in verdiği bir mülakatta verdiği “baltaları gömdük, yine arkadaşız” haberiyle geri dönüşlerine dair her türlü heyecan tavan yaptı. Ardından gelmiş geçmiş en iyi rock'n'roll albümlerinden biri olan 1987 tarihli “Appetite For Destruction”ı kaydeden kadronun yeniden bir araya gelip gelmeyeceği konuşulmaya başlandı. Yılın son günlerine doğru, grubun eski logusu internet sitelerinde belirdi, eski logoyu ihtiva eden ürünler satışa çıktı derken 'oldu bu iş'e kadar geldik. Bir büyük hamle de son Star Wars filminin Amerika'daki gösterimlerinde 'Güç Uyanıyor'a uygun düşecek şekilde Guns N' Roses tanıtımlarının dönmesi oldu.

Ve mutlu son! Ya da mutlu sona olabilecek en yakın sonlardan biri: Başta Coachella olmak üzere çeşitli festivallerde sahne alcaktı Guns N' Roses. Haberler yeni yıla girmeden hemen evvel düştü internet alemine. Jimmy Kimmel'in televizyon şovunda da görüneceklerdi ki o direkt iptal oldu. Tipik Axl hareketi diye karşılandı. Axl, Slash ve Duff'tan başka kimlerin Guns N' Roses adı altında sahne alacağı muallak. Esas 'silahlar'dan Izzy Stradlin'in şarkı yazımına dahil olacağı konuşuluyor ama hangi şarkılar bunlar o da belli değil. Şimdilik en garanti konser Coachella Festivali bünyesindeki iki hafta sonunda da çalacakları. Bu son ölümler üstüne tekrar sempatimizi kazanan geri dönüş kavramına yeniden küstürmeyecek gelişmeler olması tek dileğimiz.

Yorumlar