Mulatu Astatke: "Bu meslekte her daim bir öğrencisin"

Etiyopya cazının (ethio-jazz) babası, besteci, vibrafon ve perküsyon üstadı Mulatu Astatke, Red Bull Music Academy Night kapsamında 1 Eylül Salı akşamı bir kez daha buralara yolunu düşürdü. Konser son dakikada iptal olsa da , konserden önce 72 yaşına merdiven dayamış kıdem abidesi müzisyene birkaç soru sorma şansım oldu.

Etiyopya'non Jimma kentinde doğdunuz. Jimma hareketli bir merkez, kültürel ve ticari faaliyetler açısından.
Dediğin gibi Jimma, kalabalık ve çok hareketli bir şehir. Kahve ihracatında da Etiyopya'nın büyüklerinden. Bense Jimma'dan çok küçük yaşta ayrıldım. Addis Ababa'ya (Etiyopya'nın başkenti) taşındık. Addis Ababa'da okula gittim, orada büyüdüm. Jimma'ya son gidişim, bunca sene dünyayı dolaştıktan sonra, Jimma Üniversitesi'nden fahri doktora ünvanını almak içindi.

Afrika'yı yabana atmayalım

Genç yaşta farklı kültürler, diller ve ülkelerle tanıştınız. Doğduğunuz yerden epeyce uzaklara, İngiltere'ye, Galler'e, sonrasında Amerika'ya uzanan bir yolculuk. Mulatu Astatke'nin kimliğini oluşturan şeylerin başında bu deneyim geliyor diyebilir miyiz, ne dersiniz?
O deneyimler hayatımı çok büyük ölçüde etkiledi. Aynı zamanda bir müzisyen olarak da dünyanın farklı insanlarının, farklı farklı kültürlerini anlayabilmek önemliydi. Yine de Afrika'yı yabana atmayalım. Modern müzik, enstrümanlar ve enstrümanların gelişimi düşünüldüğünde Afrika'nın katkısı büyük. Afrikalı olmaktan gurur duyuyorum.
Gençler, ve tabii özellikle genç müzisyenler, enstrümanları araştırmayı, dünyanın farklı kültürlerini, farklı danslarını, hatta farklı saç stillerini bile öğrenmeyi ihmal etmemeli.


Hayallerimin gerçek olduğu an

Siz de ihmal etmediniz, John Coltrane, Duke Ellington gibi cazın dev isimleriyle başlayan uzun mu uzun bir liste var hayat hikayenizde. Birlikte çalıştığınız, ortalıklıklara giriştiğiniz bambaşka müzikal yaklaşımlar, yetenekler...
Coltrane'le tanıştım, ama ne yazık ki hiç birlikte çalma şansımız olmadı. Ama Alice Coltrane (John Coltrane'in ikinci eşi, caz müzisyeni) ile Addis'te, bir radyo yayını için kayıtlar yapmıştık. Hayatımın en önemli anlarından biriyse Duke Ellington ve orkestrasıyla çalmaktı. Boston'daki Berkeley'de okurken Duke kahramanımdı. Onunla Addis'te tanışmak, orkestrası için yaptığı aranjmanlarda birlikte çalışmak ve sahnede birlikte çalmak hayallerimin gerçek olduğu anlardan biriydi. Hiç unutmam, Duke'la Afrika müziği ve Afrika'nın genel anlamda müziğe katkısı hakkında nefis bir sohbet dönmüştü.

Fantastik bir dinleyici

Türkiye'ye ilk gelişiniz değil bu. Daha önce de ülkemizde konserler verdiniz, bizden isimlerle sahneyi paylaştınız. Ne dersiniz, Türkiye'ye her seyahatiniz yeni bir macera olarak görülebilir mi?
Tüm ekip Türkiye'de çalmaktan keyif alıyor. Bana sorarsanız fantastik bir dinleyici kitlesi var. Benim özellikle hoşuma giden şey ise, yetenek dolu müzisyenlerle birlikte çalmak. Ayrıca Etiyopya'daki demiryolu projesinde çalışan çok sayıda Türk var. Aralarından gayet ilginç müzisyenler çıktı, onlarla tanışma şansım oldu. Sadece tanışmakla da kalmadık tabii, birlikte çaldık. Ethio-Turkish fusion yaptığımız nefis bir iş çıktı ortaya. Etiyopya'dakiler bayıldı.

Durmak, emekli olmak yok

Bildiğimiz kadarıyla, Addis'te 2013 yılından bu yana faaliyette olan Afrika Caz Köyü adlı bir projeniz daha var. Bir okul, bir paylaşım merkezi. Sizin de vakit buldukça çaldığınız bir ortam. Ethio-caz'ın babası olarak, sizin için önemi büyük bir proje olsa gerek.
Her zaman Etiyopyalı genç müzisyenleri tanıtmayı görev bildim. Deneyimlerimi onlarla paylaşmak istedim. Elimde geldiğince orada hazır bulunuyor ve dersler veriyorum. Etiyopya'nın yerel müzisyenleriyle çalışmak, onların yeteneğiyle caz müziği etkileşime sokmak da keyifle vakit ayırdığım şeylerden. Onlarla konuşmayı, onlara yaratıcılıklarının kıymetini bildiğimi ve kendilerinin de bilmesi gerektiğini anlatmayı seviyorum. Hepsi birer bilim insanı adeta. Gençlere de verdiğim yegane öğüt, yaşını başını almış bu müzisyenlere saygıda kusur etmemeleri.

Yaştan bahsetmişken, emeklilikle bitirelim. Hiç emekli olmak geçiyor mu aklınızdan?
Müzik dünyasında asla emekli olmayı aklınızdan geçirmezsiniz. Büyük bestecilerden öğrendiğim, en iyi işlerini hep ileri yaşlarında ortaya çıkardıkları. Yaş aldıkça yaptığınız işte daha iyi oluyorsunuz. Dahası bu meslekte her daim bir öğrencisindir. Durmak, emekli olmak yoktur.

Yorumlar