Ars Longa: "Hayat, sanatı layıkıyla becerebilmek için çok kısa"


Uzunca bir çıkıyor, çıkacaktan sonra nihayet ilk albümü 'Günler'i hem CD formatında, hem de dijital olarak ilgi gösterecek kulakların hizmetine sunan Ars Longa'ya sorularım oldu. Onlar da sağ olsunlar, cevapları grup içinde bölüşerek şöyle verdiler:

Ars Longa, uzun süredir müzik yapan, adı uzun süredir ilgili kulaklardan başka ilgili kulaklara yayılan bir grup. Ama ilk albüm 'Günler'in çıkışı biraz zaman mı aldı ne?
Sinan: Hem de ne! Bir yerlerde “albümün çıkışı çok uzadı ama herhalde 2009 sonu yayınlanmış olur” dediğimiz bir söyleşimiz bile var! Galiba, hayal ettiğimiz çok katmanlı, kitap gibi albümü yapabilmenin zorluğu ile yaşadığımız ülkenin şartlarının zorluğu birleşti ve 'Günler' bayağı bir günümüze maloldu.

Kısık ateşte pişti

Kayıtlar da 2013 ile 2015'e, iki yıl gibi bir süreye yayılmış...
Sinan: Tabii bu süre içinde sürekli kayıt yapmıyorduk. Bazı çalışmaların arasına haftalar süren aralıklar girdi, bir nevi “kısık ateşte pişti” albüm, hatta bence biraz fazla pişti.

Bugün artık esamesi okunmasa da Myspace bir dönemin en büyük sosyal medya ortamıydı. Özellikle de müzisyenlerin şarkılarını ulaştırmaları açısından. Siz o günleri gayet iyi hatırlıyorsunuz.
Uygar: Evet, o dönemler benim için büyük keşif dönemleriydi. Biraz yaşım biraz da işim gereği, başkaları ne yapıyor merakıyla, ülkedeki indie - underground müziği sıkı takip ediyordum. Yora’ya yoğun mesai harcadığım dönemlerdi. Radarıma giren müzisyenlerle birlikte çalmak için can atar, Peyote’de birlikte bir konser olması için de rahmetli Hakan Orman’ı darlardım. Ars Longa da benim için o keşiflerin en önemlisiydi. Şimdi ise gruptayım, nereden nereye.
Berat: Myspace dönemi ben de çok güzel hatırlıyorum. Myspace dönemi bitmiş olsa da şu an Soundcloud, Youtube gibi çeşitli mecralar var.

Ars Longa, İstanbul'a dair, İstanbul'a ait bir müzik mi yapıyor, ne dersiniz?
Nihal: Ars Longa’nın müziğini çalarken de dinlerken de aklımda İstanbul oluyor. ‘İstanbul Uyurken’, ‘Dünya Zor’ bu duruma referans şarkılar diyebilirim. Şehirli şarkılar… İçinde bu ruh halini barındırıyor.

Duygulandıklarını bile sanmıyorum

“Ars Longa ne yaptıysa sevgiyle yaptı” diyorsunuz, aksi düşünülebilir mi, aksi ihtimal, nasıl desek fazlasıyla zorlama olmaz mı?
Sinan: Valla hiç de zorlama olmadığı gibi “aksi ihtimal” ülkemizde çok daha kalabalık bir kategoriye işaret ediyor. Ne yazık ki bu durum özellikle rock müzik için geçerli. Ben yaptığım müziği seviyorum ve sevdiğim sanatçıların müziğinin yanına koyduğumda sırıtmadığını düşünüyorum. Ama ülkede o kadar çok rock müzisyeni var ki yaptıkları şarkıları sevmek bir yana açıp dinlediklerini, duygulandıklarını bile sanmıyorum.

'Gözyaşı Şişesi'ni Ars Longa'nın imza şarkılarından biri olarak görmek mümkün sanırım, nasıl yazılmış ve ortaya çıkmıştı şarkı hatırlıyor musunuz?
Berat: Aslında şarkının iki dönemi var. Yanılmıyorsam 2006 yılında yaptık ‘Gözyaşı Şişesi’ni, Sinan’ın şarkının başındaki riff'le kaydettiği bir demoyu dinlediğimi hatırlıyorum. Daha sonra stüdyoda şarkıyı düzenleyip, Voltaj Müzik’in yayınladığı Türkiye’den Alternatif Rock Vol.1 albümü için kaydettik. Ardından prodüktörümüz Umut Gökçen’in şarkıya yaptığı remiks geldi. Albümdeki versiyonu ise bizim ilk kaydettiğimiz haliyle Umut’un yaptıgı remiks arasında bir yerde duruyor bence.

Bu arada albüme girmeyen başka şarkılarınız da mevcut, onların akıbeti ne olur? İnternet aleminde ve konserlerde mi sürdürecekler hayatlarını?
Uygar: Eskilerden bir çoğu aslında konserlerde bile çalmadığımız şarkılar. Ekip içerisinde zaman içinde değişimler oldu, o yüzden bir ayıklama süreci sonunda şu an konserlerimizde çaldığımız şarkılara odaklanmış durumdayız. İnternet aleminde bile olmayan ama konserler için yeniden ele almayı düşündüğümüz eski şarkılarımız da var. Bazılarını ikinci albüm çalışmaları dahilinde değerlendirmeyi de düşünüyoruz.

Bu arada ilk kez adınızı duyacaklar için gelsin bu soru, Ars Longa adını kendinize ve müziğinize uygun görme sebebi nedir? 'Sanat uzun, hayat kısa'dan geliyor değil mi isim?
Sinan: Evet, Hipokrat’ın sözü. İlk duyduğumuzda “hayat biter, sanat kalır” şeklinde anlamıştık ama meğer “hayat sanatı layıkıyla becerebilmek için çok kısa” manasına geliyormuş. Her iki anlamını da seviyor ve benimsiyoruz.


Öte yandan uzun süre önce seçilmiş bir grup ismi Ars Longa, sizce hâlâ sizi ve müziğinizi karşılıyor mu bu isim?
Sinan: Eh, ilk albümünü on senede yapmış bir grup olarak bence bizi başlangıçtakinden daha bile fazla karşılıyor.

Albüm kapağındaki fotoğraf, bir yandan masumiyet, bir yandan da yoğun bir hüzün barındırıyor. Siyah-beyaz tercihi de bunu katmerliyor. Biraz tedirgin edici bile denebilir. Sizde nasıl bir karşılığı var, nasıl oldu bu kapak tercihi?
Sinan: Albüm görsellerini Begüm Koçum’un fotoğraf arşivinden seçtik. Kapak benim için tüm çetin ceviz şartlara rağmen masumiyeti ve güzelliği korumaya çalışmayı simgeliyor. Bir yandan Pagan/Hristiyan sanatındaki 'iyi çoban' temasına da gönderme var.

Tüm yükü sırtlar olduk

Albümü kendiniz yayımladınız, menajerlik vb. Konularla da yine bizzat ilgileniyorsunuz. Böylesi daha mı iyi?
Uygar: İyi bir yanı olduğunu yadsımamak gerekiyor, ne yapmak istiyorsak bizzat kendi insiyatifimizle hareket ediyoruz. Ayrıca ne yapılması gerekiyorsa en hızlı şekilde harekete geçilmiş oluyor. Öte yandan, bunu yapma sebebimiz böyle bir seçeneği tercih etmemiz değil. Birilerinin menajerlik işini yapması gerekiyor ve şu an bir menajerimiz yok. O yüzden biz de “Eh madem her şeyi kendimiz yaptık, bunu mu yapamayacağız?” diyip konser organizasyonundan PR işlerine kadar tüm yükü sırtlar olduk.

Grup dışında nelerle haşır neşirsiniz peki?
Uygar: Sinan profesyonel olarak çeviri yapma işiyle meşgul. Ben de koleksiyon – efemera üzerine olan aile dükkanında mesai harcıyorum. Berat ve Nihal ise tamamen kendilerini müziğe adamış durumdalar.

Şimdi konserler ve çeşitli canlı performanslar söz konusu grup için. Devamında planlar nasıl? Bir albüm daha mesela? Yoksa başka türlü planlar mı mevcut.
Uygar: Öncelikli amacımız olabildiğince çok konser verebilmek. Yakın gelecekle ilgili sürpriz bir planımız daha var. Düşündüğümüz süre çok kısa olduğundan ne kadar gerçekleşebilir bilemiyoruz ama elimizden geleni yapacağız. Onun harici, önümüzdeki dönemde en kısa zamanda ikinci albüm çalışmalarına girişmek istiyoruz.

Yorumlar