Eylül’de kulağınız açık olsun
Eylül ayıyla beraber müzik dünyası da ‘yeni sezon’ ürünlerini vitrine diziyor. Yepyeni şarkılar, gıcır gıcır albümler peş peşe piyasaya çıkacak. Yaz aylarının rehaveti atılacak, sararıp dökülecek yapraklar fon bilecek günlere hazırlık yapılacak. Önümüzdeki günlerde yılların eskitmekte kifayetsiz kaldığı isimlerden de, henüz yolun en başındakilerden de yeni albümler çıkıyor, kulağınız açık olsun.
Lady Gaga ve Tony Bennett
Tony Bennett bir abide. Hani şakayla karışık, ‘artık bu modellerden üretilmiyor’ dediklerimizden. 88 yaşındaki pop ve caz standartlarının değişmez sesi düetlerden oluşan albümler yapmayı da seviyor. Bu defa Bay Bennett’in sesine, 16 Eylül akşamı İTÜ Stadyumu’nda konser verecek Lady Gaga eşlik ediyor. Genç jenerasyona, anne-babalarının, hatta dede ve ninelerinin sevdiği şarkıları dinletebilmek üzere yola çıkmış Bennett ve Gaga. Nat King Cole, Fred Astaire, Ginger Rogers, Cole Porter, Frank Sinatra gibi büyük isimlerle adları anılmış, müzikaller ve klasik Hollywood filmlerinde işitilen şarkılar seçmişler. Ortaya ‘Cheek to Cheek’ (yanak yanağa) çıkmış.
Leonard Cohen
Leonard Cohen, adı geçti mi akan suları durdurmaya yeltenecek tutkuda, üst üste birkaç akşam konser verse mekanı doldurup taşıracak ebatlarda seviliyor bu toprakların dış kaynaklı iyi müziğe açık bünyeleri tarafından. 80. yaşını yeni bir albümle kutluyor usta şarkı yazarı. ‘Popular Problems’ adı altında toplanmış 9 şarkı 23 Eylül’de tüm sevenlerinin kulağında olacak. İki yıl önceki ‘Old Ideas’ın izinden giden biri albüm olacağına dair ipuçları yoğun, henüz dinlemediyseniz ‘Almost Like The Blues’ bir Youtube linki kadar yakın.
Maroon 5
Maroon 5 solisti Adam Levine’i yaşayan en çekici erkek olarak görenlerin sayısı epeyce kabarık. 19 Temmuz’da Victoria’s Secret modeli sıfatını taşıyan Behati Prinsloo ile dünya evine girerek üzdüğü mevzubahis hayranlarının yüzünü yeni Maroon 5 şarkılarıyla güldürmeyi planlıyor. Acil servisi arayan bir Adam Levine’le başlayan videosuna muhtemelen denk geldiğiniz ilk single ‘Maps’ sönük bir başlangıç yaptı. Otomatik pilota fazlaca bağladıklarını düşünenlerin sayısı da epeyce kabarık. Ama pop dünyasında ne olacağı belli olmuyor, bir başka şarkı ‘V’yi yılın albümü mertebesine bile taşıyabilir.
Robert Plant
Sıklıkla ve hoyratça kullandığımız efsane sıfatını fazlasıyla hakeden (efsane) rock grubu Led Zeppelin’in (efsane) sesi Robert Plant de yıllara meydan okuya okuya yepyeni albümler kaydeden yıllanmış müzisyenlerden. Birkaç ay öncesine kadar, Led Zeppelin’in ilk üç albümünün daha önce duyulmamış kayıtlarla süslenmiş yeni baskılarının piyasaya çıkışıyla birlikte tekrar bir araya gelip konser verirler mi soruları doldurmuştu rock camiasının kafasını. Bu soruya yanıt ‘Lullaby and... The Ceaseless Roar’ olarak geldi. Grubun (efsane) gitaristi Jimmy Page, Led Zeppelin kataloğunu zenginleştirmekle meşgulken, Robert Plant yeni ekibi The Sensational Spaceshifters ile taptaze şarkılar kaydetmiş. Kaçmaz dememize gerek var mı?
Banks
Lana Del Rey’i fazla ‘estetik’, frapan veyahut popüler bulanların imdadına yetişecek, ihtiyaç anında fazlasıyla tatminkar sonuçlar verecek bir müzik yapıyor Banks. Uzun süredir internet aleminde linkten linke adı duyuluyor, siyah-beyaz fotoğrafları göze çarpıyordu. Şimdi sıra nihayet ilk albümüne geldi. Melekler şehrinin son marifeti Banks’in albümü ‘Goddess’ (tanrıça) gibi iddialı da bir ada sahip.
Tricky
Henüz 10 gün oldu, olmadı Portishead’i İstanbul’da ağırlayalı. Şimdi tıpkı Portishead gibi Bristol havası solumuş akranları Tricky’nin yeni albümünü dinleyeceğiz. Trip hop’un en karanlık sokaklarından çıkıp gelmiş şarkıların piri bu defa yeni albümü için nüfus kağıdında yazan adını başlık olarak seçmiş: Adrian Thaws. Albümün konuk sesleri arasında bu yaz İstanbul’da One Love Festival’de izlediğimiz Oh Land’in yer aldığını da belirtelim.
FKA Twigs
Son bir yılın adı sürekli övgü dolu cümleler içinde geçen geleceği parlak yıldızı. ‘LP1’ ismini uygun gördüğü albümü çıkalı birkaç hafta oluyor aslına bakarsanız. Ama yepyeni ve güvendiğimiz bir isim olduğu için onu da bu sayfaya konuk etmekten geri durmadık. Kendine has görünümü, video kliplerindeki ilgi çekicilik dozu ve tam 2010’lu yıllara uygun müziğiyle bizi ikna etti. Kylie Minogue ve Jessie J gibi isimlerin arkasında dans ederek başladığı kariyeri bambaşka bir ivme kazandı. Adını çok sık duyacağız.
Ryan Adams
Hemen belirtelim, hayır, bir ‘B’ harfi eksik basılmamış. Zaman zaman kafa karıştıran bu isim benzerliği dışında çok da fazla ortak yönü yok Ryan Adams’ın Bryan ‘Her şeyi senin için yaptım’ Adams’la. Arada farklı güzergahlarda seyreden müziklere (heavy metal gibi) imza atmış olsa da kendi adını verdiği bu yeni işinde, tanınmasını sağlayan tarza yakın durmayı tercih ediyor 40 yaşına merdiven dayamış şarkı yazarı. Yani, Amerikan usulü rock’ın köklerine bağlı, country ve folk cenahından şarkıların kalburüstü örneklerini vermeye devam ediyor.
Tea Party
Doğuyla batının notalarını bir araya getirmeye Led Zeppelin’in kural kitabını hatmederek başlayan, ardından kendi yolunu bulmayı da başaran Jeff Martin ve ekibi uzunca bir aradan sonra yeni şarkılarla çıkacak karşımıza. ‘The Ocean At The End’, Jeff Martin’in Jim Morrison ekolünden gelen sesini, güçlü gitar cümlelerini ve ruha dokunmakta mahir besteleri içerecek yine. İstanbul’da daha önce klip çeken, bağlama satın alan (ve bunu albümlerinde kullanan) Kanadalı grup albümlerin arasını uzattığı için bir kuşak tarafından ıskalandı. Bu albüm tersine çevirebilir durumu.
Dahası da var
Gitarın en çok yakıştığı zat-ı muhteremlerden Slash’i yine Myles Kennedy’nin dillere destan sesine emanet ettiği şarkılarla dinleyeceğiz, ‘World On Fire’ ay ortası piyasada olacak.
16-17 Eylül tarihlerinde memleketimize bir kez daha uğrayacak ve Beyoğlu Hayal Kahvesi’nde iki konser verecek Blonde Redhead de eylül ayını boş geçmeyenlerden. Yeni albümleri ‘Barragán’ internet ortamlarına teşrif etti bile bu satırlar yazılırken.
Karen O ve Julian Casablancas. Biri Yeah Yeah Yeahs’in güzeli, diğeri The Strokes’un havalısı. 2000’lerin rock’ı için mühim iki New Yorklu grubun, iki pek sevilen sesi. Julian ikinci, Karen ilk solo albümünü çıkarıyor önümüzdeki ay. İki albüm de Julian’ın kurduğu plak şirketinin etiketini taşıyacak.
Gücünü 70’ler sonundaki punk çağı ve hemen ertesindeki müzikal iklimden alan Interpol de beşinci albümü ‘El Pintor’u hazır etti. Hatta bu satırlar yazılırken albüm internet semalarında görünmüştü. Resmi çıkış tarihiyse 8 Eylül.
Soul’un, funk’ın ve R&B’nin nevi şahsına münhasırlıkta sınır tanımayan ismi Prince belki bir zamanlar olduğu kadar popüler değil ama hâlâ iyi müzik yapmaya devam ediyor. Eylül sonunda iki albümle birden çıkacak karşımıza, ‘Art Official Age’ ve ‘Plectrumelectrum’.
Önümüzdeki ayın merakla beklenen bir diğer albümü de Alt-J’e ait. İki yıl önce ‘Breezeblock’ ve ‘Tessellate’ gibi şarkıları içeren ilk albümleriyle ödüllere, eleştirmen alkışlarına ve iyi satış rakamlarına ulaşmışlardı. Miley Cyrus alıntılı ilk single ‘Hunger of the Pine’ nefis de bir videoya sahip – aklınızda bulunsun.
Yorumlar